Kızıl Ölüm’de tüm düğümler çözülüyor
2010 Ocak ayında Siyah Nefes romanıyla başlayan Günebakan Üçlemesi, Mavi Dağ’ın ardından son kitap Kızıl Ölüm ile son buluyor. Türkiye’nin fantastik roman serisi alanındaki ilk kadın yazarı Gülşah Elikbank’ın, özelikle gençler tarafından oldukça sevilen serisinin son bölümü Postiga Yayınları’ndan çıktı.
18 yaşındaki Nil’in arabasıyla kaza yapması sonucu yolunun düştüğü kasabada karşısına çıkan garipliklerle dolu dünya, kasabanın habis gücü Supay, Nil’in aşkla, dostlukla sınanan ruhu ve kendi ailesinin sırlarıyla da yüzleşmek zorunda kalışı etrafında kurgulanan serinin ilk romanı Siyah Nefes’in ardından Mavi Dağ’da Ruhlar Konseyi’nin karşısına çıkan Nil, aşkı ve kaderi arasında seçime zorlanmıştı.
Bu bir yüzleşme hikayesi
Serinin her kitabını bir yüzleşme hikayesi olarak ele aldığını belirten Yazar Gülşah Elikbank; “Edebiyat benim için bireylerin kendisiyle ve tüm dış konularla yüzleşmesinin vazgeçilmez bir yöntemi” diyor.
Sırlar ve hesaplaşmalar…
Okuru yine her an sürprizlerle karşı karşıya bırakan Kızıl Ölüm’de, Kızıl Ülke’nin kapılarının lanetlenen ırklara açılıp açılmayacağı sorusu zihinleri meşgul ediyor. Mavi Dağ’dan tüm ırkların desteğini alarak ayrılan Nil ve arkadaşları, hiç beklemedikleri biri tarafından tuzağa düşürülürken, kahramanımız yıllardır görmediği babasıyla da yüzleşiyor. Ailesi hakkında bilinmeyen gerçeklerle sınanan Nil, kasabada da yüz elli yıllık yalanların izini sürüyor. Serinin son romanı, kişinin korkularıyla ve kendi gerçeğiyle yüzleşmesini anlatırken, her okuru kendi içindeki karanlığa sürüklüyor. Kapadokya’nın büyüleyici atmosferinden aldığı ilhamla serinin ilk tohumlarını atan Elikbank, son romanda da Anadolu efsanelerine göndermelerde bulunuyor. Kızıl Ölüm de serinin diğer iki kitabında olduğu gibi bir şiirle başlayıp yine öyle bitiriyor.